Hijyenik Temizlik: Edebiyatın Işığında Bir Anlam Arayışı Kelimenin gücü, bir metnin dönüştürücü etkisi, hayatın pek çok yönünü olduğu gibi hijyenin anlamını da şekillendirir. Edebiyat, insan ruhunun derinliklerine inebilen, düşünceleri ve duyguları biçimlendirebilen bir araçtır. “Temizlik” ve “hijyenik” kelimeleri de edebiyatın derinliklerine indiğinde yalnızca fiziksel bir durumu değil, insanın içsel dünyasını, toplumla olan ilişkisini ve varoluşsal sorularını keşfetmemize olanak tanır. Temizlik, bazen yalnızca bir pratik eylem olarak gözükse de, edebi dünyada çok daha fazlasıdır; bir arınma, bir yenilenme, hatta bir kimlik bulma yolculuğudur. Bu yazıda, hijyenik temizlik olgusunun edebiyat perspektifinden ne anlama geldiğini keşfedeceğiz. Edebiyatın bize sunduğu metinler, karakterler ve temalar…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Bir Karınca 1 Yılda Ne Kadar Yer? Karıncaların Gizemli Dünyasına Yolculuk Karıncalar, etrafımızda en çok gördüğümüz ancak en az dikkat ettiğimiz canlılardan biridir. Onlar, doğanın küçük ama son derece güçlü işçileri gibi görünürler. Peki, hiç düşündünüz mü, bir karınca yılda ne kadar yer? Evet, doğru okudunuz: Bir karınca yılda gerçekten ne kadar yiyecek tüketir? Bu yazı, bu soruyu hem bilimsel verilerle hem de ilginç hikâyelerle aydınlatmak için bir keşif yolculuğuna çıkıyor. Bir zamanlar, ormanın derinliklerinde küçük bir karınca vardı. Her sabah erkenden, minik tüyleriyle adeta bir ordu gibi, etrafındaki yiyecekleri toplamak için çalışıyordu. Bu karınca, sadece hayatta kalmakla kalmaz, aynı…
Yorum BırakFethetti Ne Anlama Gelir? Tarihsel Bir Analiz Tarihin Sayfalarına Yolculuk: “Fethetti”nin Derin Anlamı Fethetti
Yorum BırakBenim Kalemim İsim Tamlaması mı? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Dil Yolculuğu Dil üzerine düşünmek, bir anlamda kendimizi ve dünyayı yeniden keşfetmektir. Hele ki konu, gündelik hayatta sıkça kullandığımız bir ifadenin dilbilgisel konumunu sorgulamaksa, bu keşif çok daha keyifli bir hâl alır. “Benim kalemim isim tamlaması mı?” sorusu da tam olarak böyle bir merakın ürünü: basit gibi görünen ama aslında dilin yapısal derinliklerine kapı aralayan bir sorgu. Gelin, bu ifadeyi hem dilbilgisel hem de kültürel düzeyde inceleyerek evrensel ve yerel bakış açılarıyla ele alalım. — İsim Tamlamasına Yakından Bakış: Dilin Temel Taşlarından Biri Dilbilgisinde isim tamlaması, bir ismin başka bir…
Yorum BırakBarbaros Hayrettin Paşa Kürt mü? Tarih, Kimlik ve Algı Üzerine Bir Yolculuk Tarihi anlamak çoğu zaman sadece geçmişe bakmak değildir; o geçmişin bugünde nasıl yankılandığını, kimlikleri ve algıları nasıl şekillendirdiğini de görmek gerekir. Bu yüzden, “Barbaros Hayrettin Paşa Kürt mü?” gibi bir soru, ilk bakışta basit bir biyografi merakı gibi görünse de, aslında çok daha derin, kültürel ve siyasi katmanlara dokunur. Gelin, hem yerel hem de küresel perspektiften bu sorunun ardındaki anlamlara birlikte bakalım. Bir Efsanenin Doğuşu: Barbaros’un Kökenlerine Dair Barbaros Hayrettin Paşa (1478-1546), Osmanlı İmparatorluğu’nun en ünlü kaptan-ı deryalarından biri, Akdeniz’in “korsanlar çağı”nın efsane ismidir. Asıl adı Hızır Reis…
Yorum Bırakİstihkâm Ne Demek? Siyaset Bilimi Perspektifinden Güç ve Toplumsal Düzen Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Bakış Siyaset bilimcileri, toplumların nasıl şekillendiği, kurumların nasıl işlediği ve iktidarın nasıl dağıldığı sorularına kafa yorarlar. Bu sorulara dair yanıtlar, sadece bireylerin toplumsal hayatta nasıl hareket ettiklerini değil, aynı zamanda devletin, toplumun ve bireylerin ilişkilerini de tanımlar. Güç, her birey için farklı bir biçimde anlam kazanırken, iktidar ilişkileri, toplumsal yapıyı şekillendiren temel unsurlardan biridir. Peki, toplumsal düzen nasıl korunur? Bu düzenin devamlılığı için bireylerin nasıl bir strateji izlemeleri gerekir? İstihkâm, bu bağlamda, sadece askeri bir kavram olmaktan öte, toplumların güç ilişkilerinin korunmasında ne…
Yorum BırakÇok Laf Yalansız, Çok Mal Haramsız Olmaz: Toplumsal Ahlakın Sessiz Aynası “Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz” atasözü, sadece bir uyarı değil; insanın güç, kazanç ve dürüstlükle olan mücadelesinin özlü bir ifadesidir. Bu söz, ne kadar konuşulursa o kadar hata yapılabileceğini, ne kadar mal biriktirilirse o kadar da haksız kazanç riski doğacağını anlatır. Ancak bu sözün altındaki derin mesaj, bireysel ahlakın ötesinde, toplumsal yapının vicdanına dokunur. Gelin bu atasözünü toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet perspektifinden yeniden yorumlayalım. Atasözünün Kökü: Dürüstlükle Zenginlik Arasındaki İnce Çizgi Türk kültüründe bu atasözü, insanların “fazla söz” ve “fazla mal” konusundaki sınavını hatırlatır. Çok…
Yorum BırakYasal Hasım Ne Demek? Bir Hikâyenin İçinden Anlamak Bazen bir kavramı açıklamanın en iyi yolu, o kavramın içinde geçen bir hikâyeyi anlatmaktır. Bugün sizlerle paylaşmak istediğim hikâye, “yasal hasım” kavramını kuru bir hukuk teriminden çıkarıp, hayatın içinden bir deneyimle anlamaya davet ediyor. — Bir Dava, İki Dünya Bir sabah Selim, avukatından gelen telefonu açtı. Sesi her zamanki gibi sakin ama ciddi bir ton taşıyordu: “Selim Bey, karşı taraf bizi yasal hasım olarak göstermiş. Artık resmen davanın içindeyiz.” Selim önce duraksadı. “Yasal hasım ne demek?” diye düşündü. Hukuktan çok anlamayan biri için bu kelime yabancıydı. Ama kısa süre içinde öğrendi: Yasal…
Yorum BırakDehidrasyon ve Hidroliz Tepkimesi: Öğrenme Süreçlerinin Kimyasal Analojisi Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Üzerine Bir Eğitimcinin Perspektifi Bir eğitimci olarak, her gün öğrencilerimle birlikte öğrenme süreçlerinin ne kadar derin ve dönüştürücü olabileceğini gözlemliyorum. Öğrenme, yalnızca bilgi edinmek değil, aynı zamanda var olan düşünce sistemlerimizi, duygularımızı ve toplumsal etkileşimlerimizi şekillendiren bir güçtür. Bazen bir kimyasal reaksiyon gibi, öğrenme de bir “başlangıç” ve “sonuç” sürecinden geçer. Her bir bilgi parçası, tıpkı moleküller gibi, daha büyük bir anlayışa dönüşür. Dehidrasyon ve hidroliz tepkimeleri, öğrenme süreçlerini anlamamıza yardımcı olabilecek kimyasal analogilerdir. Peki, bu kimyasal süreçler eğitimde nasıl bir anlam taşır? Gelin, dehidrasyon ve hidroliz tepkimelerinin öğrenme…
Yorum BırakOsmanlı Şeriatla Yönetildi mi? Tarihe Farklı Pencerelerden Bakmak Tarihi anlamak, sadece olmuş bitmiş olayları sıralamak değildir; onları farklı bakış açılarıyla yeniden düşünmek, tartışmak ve bugüne dair anlamlar çıkarmaktır. Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetim sistemi de böyle bir tartışmanın tam ortasında yer alır. Kimine göre Osmanlı tamamen şeriat kurallarıyla yönetilen bir İslam devletiydi; kimine göreyse şeriat sadece sistemin bir parçasıydı, esas düzen ise sultanın iradesi ve devletin pragmatik ihtiyaçlarıyla şekillenmişti. Peki, gerçek hangisiydi? Gelin, bu karmaşık konuyu birlikte irdeleyelim. Şeriat Nedir? Osmanlı’da Ne Anlama Gelirdi? “Şeriat” kelimesi Arapça kökenli olup “yol” veya “yasa” anlamına gelir ve İslam hukuk sisteminin temelini oluşturur. Osmanlı İmparatorluğu’nda…
Yorum Bırak